Eğer internette düzenli olarak zaman geçiriyorsanız, muhtemelen Clubhouse ismini birçok kez duymuşsunuzdur. Yeni viral platformumuz Clubhouse, çok basitçe tanımlamak gerekirse, sadece ses ile iletişim kurup sohbet edebildiğiniz bir uygulama. Henüz davetiye sistemiyle kullanıcı alan ve hâlâ beta sürümünde diyebileceğimiz bu araç bolca ilgi toplamayı başardı. Her ne kadar Türkiye'de son birkaç hafta içerisinde adı daha sık anılmaya başlasa da platform bir yılı geride bırakmak üzere. Eğer öncesini takip etmediyseniz, platform başlangıçta Silikon Vadisi elitinin sohbet ortamı olarak ismini duyurdu ve hayatına bu şekilde başladı. Tabii böyle bir kullanıcı kitlesi de ilk günlerden kimi skandalları beraberinde getirdi. Şu aralar bunu toparlamaya çalışıyorlar ve daha geniş kitlelere açılmaları da bu şekilde bilinmeyi istemediklerinin bir işareti. Platform her yeni uygulamada tanık olduğumuz kimi sınırlamalar ile birlikte geliyor. Platformun yayılma biçimi kaçınılmaz olarak erken kullanıcıların medya sektöründen ve girişimcilerden oluşmasına neden oluyor ve bu da karşınıza sık sık bu konuların konuşulduğu yayınların gelmesine neden oluyor. Ayrıca birçok uygulama gibi iOS ile başlamaları da artık hepimizin sıkıldığı işletim sistemi kavgalarını tekrar alevlendirdi. Instagram'ın bile bir zamanlar iOS'a özel bir uygulama olduğunu hatırlayacak olursak, buna takılmanın anlamsız olduğunu göreceksiniz. İçeride konuşulanlar ise gün geçtikçe çeşitleniyor ve biraz araştırmayla müzikten modaya, teknolojiden edebiyata her konuda konuşan birilerini bulmanın mümkün olduğunu görüyorsunuz. Elbette platformun daha temel sorunları da mevcut. Hâlâ moderasyon konusunda nasıl bir yol izleyecekleri ve ne gibi önlemler alacakları konusunda cevaplanmamış sorular var. Ses, özellikle de kayıt edilmeyen ses, denetlenmesi çok daha zor bir içerik. Ayrıca her sosyal platform gibi kişi listelerini alması başta olmak üzere veri gizliliği konusunda haklı şüpheleri de beraberinde getiriyor. Bir de elbette uzun vadede platformun gelir modelinin ne olacağı meselesi var. Kişisel olarak kullanımı benim için oldukça keyifli oluyor, bunu eklemem lazım. Belki sürekli kamera karşısında poz vererek oturmayı sevmememden, belki bir şeyleri dinlerken yerimde durmayı becerememden kaynaklı. Fakat kulaklığımı takıp bir yandan sohbetin parçası olurken diğer yandan ofisi toparlamak ya da yemek hazırlamak, benim gibi sürekli evden çalışan birisi için tam da aradığım türde bir sosyalleşme yolu oldu. Elbette bu tamamen kişisel bir tecrübe. Şu anda pandeminin de etkisiyle daha rahat bi şekilde sosyalleşmeye ihtiyacımız olduğu gerçeğini de düşünecek olursak Clubhouse bu ihtiyacı karşılama potansiyeli olduğunu gösterdi. Gelecekte bunun ne kadar kalıcı veya büyük bir platforma dönüşeceğini kestirmek şu anda güç. Podcastler ile birlikte sese ve dinlemeye kendimizi daha fazla açtık, Clubhouse ile de bu açılmanın sınırlarını test ediyoruz. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder