ABD'de Biden hükümetinin kendisinden önce gelenlerden ayrıldığı en önemli noktalardan birisi teknoloji sektöründeki tekelleşme konusunu ciddiye almaları ve bu konuda davalar açmaktan çekinmemeleriydi. Bu davaların çoğu ya daha başlamadı ya da hala devam ediyor ama bir tanesi geçtiğimiz hafta içerisinde sonuçlandı ve Google'ın internet aramaları alanında bir tekel olduğu sonucuna varıldı.
Davanın karar metni oldukça uzun ama genel hatlarını öğrenmek istiyorsanız buradaki özet işinize yarayacaktır. Daha da kısaca özetleyecek olursam karar Google'ın arama konusunda tamamen bir hakimiyet sahibi olduğunu, Apple ve Mozilla'ya otomatik arama motoru olarak Google'ı ayarlamaları için yaptıkları ödemenin de buna katkıda bulunduğunu ve piyasayı yeni rakipler için girilmesi imkansıza yakın hâle getirdiklerini söylüyor.
Şimdi ise davanın asıl önemli süreci başlıyor: bu tekelin kırılması için neler yapılacağının tespit edilmesi. Bu sürecin en iyi ihtimalle yıl sonuna kadar tamamlanması mümkün ancak Google'ın itiraz etmesi gibi hamlelerle tamamen sonuçlanmasının beş yılı bulması da söz konusu.
Peki bu tekeli kırmak için mahkeme hangi yollara başvurabilir? Karar metnine ve Google'ın tekelleşmesinin sebeplerine baktığımızda karşımıza başvurulabilecek üç yöntem çıkıyor.
İlki ve en agresif olanı Google'ın arama motoru kısmının tamamen ayrılması ve ayrı bir şirkete dönüştürülmesi gerektiği söylenebilir. Bu gidilebilecek en katı yöntem ve hemen hiçbir uzman bu yola başvurulacağını düşünmüyor. Zaten mevcut ve potansiyel ABD hükümetlerinin de bu kadar ağır bir yaptırıma niyeti olacağını sanmıyorum.
İkinci ve daha ilginç bir seçenek, arama motoru piyasasına girişi kolaylaştırmak ve rekabeti artırmak için Google'ın bazı arama teknolojilerini ve algoritmalarını açmalarını isteyebilirler. Böyle bir yaptırım nasıl işler veya ne derece uygulanabilir emin değilim ancak şu an masada olan ve tartışılan yollar arasında yer alıyor.
Üçüncü ve muhtemelen uygulanmaya en uygun olanı Google'ın kurulu arama motoru olarak gelmek için diğer şirketlere yaptığı ödemelere dair bir kısıtlama veya bu tür anlaşmaların tamamen yasaklanması. Bu şu anda en çok konuşulan yol ancak bunun ciddi bir negatif yan etkisi de olabilir.
Bildiğimiz üzere bu anlaşmalardan en yüksek ödemeleri Apple ve Mozilla alıyor. Bu anlaşmanın kısıtlanması veya iptali Apple'a zarar vermeyebilir ancak Mozilla'yı ve tarayıcıları Firefox'u ciddi bir krize sürükleyebilir. Çünkü Mozilla Foundation'ın 2021–2022 finansal raporuna göre elde ettikleri 593 milyon dolar gelirin 510 milyon doları Google'dan geliyor. Eğer bu gelir düşer veya tamamen ortadan kalkarsa, Google'ın internet tarayıcıları alanında Windows ve Linux cephesinde pratikte rakipsiz hâle gelmesi söz konusu olacak. Yani Google'ın bir taraftaki tekelleşmesini çözmeye çalışırken başka bir alanda tekelleşmesine neden olma ihtimali var.
Elbette bunların hepsi şu anda birer senaryodan ibaret ve önümüzdeki süreçte birçok şey değişebilir. Belki dava süreci uzayıp birkaç yılı bulacak ve o sırada Google'a ciddi bir rakip çıkacak veya YZ arama motorları gerçekten arama piyasasının dengelerini değiştirecek. Ya da her şey olduğu gibi devam edecek ve buradan çıkacak yaptırım kararlarının bir etkisi olmasını bekleyeceğiz.
Ancak hem bu davanın hem de devam eden sürecin gösterdiği en önemli şeylerden birisi bu teknoloji devlerinin kurdukları yapının ne kadar kompleks ve birbiriyle ilişkili olduğu. Google dediğimizde aklımıza bir ya da birkaç ürün geliyor ama sebep oldukları sorunları incelemeye ve düzeltmeye çalıştığınızda aslında nasıl karmaşık bir sistem olduğunu ve aslında sahip oldukları gücün buradan geldiğini görmeye başlıyorsunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder