Artık sosyal medya platformlarının politik aktörler için bir oyun alanına dönüştüğünü ve özellikle de gelişen teknoloji ile bunu oldukça gelişmiş yollarla yapabildiklerini tekrar anlatmama gerek yok. Ancak geçtiğimiz günlerde Twitter'dan gelen bir haber ülkemizde bu konunun tekrar gündeme oturmasına neden oldu. Ülkelerin internet üzerinden propaganda amacıyla organize ekipleri, onlara bağlı sosyal medya hesaplarını kullanması yeni bir şey değil. Çin'in 50 Cent Party'si, Rusya'nın Internet Research Agency ekibi bunların en meşhur örnekleri. Eğer Twitter'ın veritabanını ve bu konuda çalışan Stanford Internet Observatory gibi kurumların çalışma geçmişlerini incelerseniz de bunun hemen her ülke için artık tercih edilen bir propaganda yolu olduğunu rahatça görebilirsiniz. Bu yöntemin giderek daha sık tercih edilmesinin birçok sebebi var. Oldukça ucuza ve kolay bir şekilde internetteki diyalogun seyrini ve çerçevesini değiştirip propaganda yapabilmek en bariz olanı. Ancak asıl önemli kısmı ise bu metodu kullandığınızda her ne kadar bariz olsa da "yeterli delil olmadığından" kolayca reddedebiliyorsunuz. Bu sayede bir partinin veya hükümetin yapamayacağı ve söyleyemeyeceği birçok şeyi bu kanallardan yayıp ardından hiçbir alakanız olmadığını söylemeniz mümkün. Bir politik grup için böyle bir propaganda aracı bulunmaz nimet. Fakat diğer yandan bu yöntem ile insanların birbirine ve okudukları şeylere güvenini de yerle bir ediyorlar. Kavramlara dair yeterli bilginin de olmaması ile "AkTroll", "Rusya botu", "troller geldi" laflarının havada uçuşması bu araçların kutuplaşmaya katkısının en bariz örneği. Ayrıca bu durum medyaya ve gazetecilere olan güveni de ciddi bir şekilde sarsmak için kullanılabilir. Twitter'ın "Account Information" belgesini örnek verecek olursam, hesap tanımı kısmında "haber" kelimesi 121 kez, "gazete/gazeteci" kelimesi 18 kez, "journalist" kelimesi 6 kez, "news" kelimesi de 6 kez geçiyor. Bu tarz hesaplar kendilerini haber kaynağı ve gazeteci olarak göstererek hem insanların güvenini sarsma hem de yanlış bilgiye maruz kalmalarına sebep olma gücüne sahip. Twitter ise bu yöntemi benimseyen aktörler için sık kullanılan bir oyun alanı olduğunu fark ettiğinden dolayı daha katı davranma yolunu tercih ediyor. Devletlerin kendi propaganda yöntemleri için kullanıcılarını propagandaya, yanlış bilgiye, taciz ve tehditlere maruz bırakmasının önüne geçmek için bu grupları tespit edip siteden temizliyor. Elbette bu temizliğin teknik boyutları ve etkisiyle ilgili haklı eleştiriler var, fakat bu yaklaşımın diğer birçok platformun göz yumma taktiklerinden daha iyi niyetli olduğu da açık. Ancak Twitter'a ve bu aktörleri kullanan politik gruplara karşı getirilebilecek şeffaflık ve niyet eleştirilerinin arasında asıl sorunu unutmamamız gerek. Burada okurlar, normal internet kullanıcıları ve gazeteciler tehlikeli bir ortamda savunmasız bırakılmış hâldeler. Tüm bunların arasında doğruyu bulmaya, platform algoritmaları ve politik propaganda oyunları ile kirletilen bilgi akışı içerisinde temiz bir iletişim kurmaya, haber yazmaya ve bilgiye ulaşmaya çabalıyoruz. Bu noktada atılacak her adımın bu kirliliğin tüm kaynaklarını temizlemeye odaklanması lazım. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder