İçerik denetlemenin tanımı normal bir dijital haber yayıncısı için çok açıktır. Haber ve köşe yazıları editörlerden ve varsa hukuk departmanından geçer. Eğer aktifse yorumlar bölümünü de denetleyecek bir moderatör ekibi olur. Peki her gün yüz milyonlarca insanın istediği içeriği paylaşabildiği bir platform yönetiyorsanız ne yapacaksınız? Böyle bir akış nasıl yönetilebilir? İçerik yönetimi internetin herkesin kullanımına açıldığı zamandan bu yana çözülemeyen bir sorun. Günümüzde sosyal medya platformlarıyla ilgili yaşadığımız sorunların büyük bir kısmı da buradan başlıyor. Dünyanın her yerinden insanın kullanımına açık olmak ama merkezin bir ülkede olmasından, yöneticilerin dünyaya bakışlarına kadar birçok faktör bu içerik yönetimi konusundaki karmaşada rol oynuyor. Yöneticilerle başlayalım. Mark Zuckerberg ve Daniel Ek gibi isimlerin dünyaya bakışı ve politik duruşları bu içerik yönetim kurallarının nasıl şekilleneceğinden tutun da nasıl uygulanacağına kadar birçok şeyi etkileme gücüne sahip. Benzer bir şekilde bu şirketlerin kuruldukları ülkelerin toplumsal normları bir anda küresel bir kurala dönüşebiliyor. Tıpkı bütün sosyal medya platformlarında kadın meme ucunun yasak olması gibi. Bir de işin siyasi boyutu var. Eğer yüzlerce ülkede hizmet veriyorsanız içerik yönetimi konusunda her ülkeye uymak ya da o ülkeden vazgeçmek gibi bir ikilem doğuyor. Birçok platformun Çin'de erişilemez olması gibi örneklerin yanı sıra, bu ikilemin farkında olan ülkelerin daha katı sansür ve gözetim yasaları çıkartarak bu şirketleri manipüle etmesi de artık sıkça gördüğümüz bir durum. Bunun gibi birçok ipin üzerinde aynı anda yürümeye çalışıldığı zaman durum fazlasıyla saçma bir hal alabiliyor. Olabildiğince güvenli ve "temiz" bir alan yaratmak istediğiniz anda birçok riskli görünen ama faydalı içeriği engelleyebiliyorsunuz. Her şeyi "doğrulamaya" çalışırken daha derin bir bakış açısına alan bırakmıyorsunuz. Bunun aksini yapıp "herkese açık" bir ortam yarattığınızda da sonuç 4chan oluyor. Buna bir çözüm bulmak zor. Daha önce eşi benzeri olmayan bir iletişim ve içerik üretim yoğunluğundan bahsediyoruz sonuç olarak. Ama emin olduğumuz şeylerden birisi bunu otomasyonla veya yapay zekâyla yapmanın mümkün olmadığı. Çünkü yapay zekâ sistemleri şu ana kadar işin sadece daha kötüye gitmesine neden oldu. Durum o kadar kötü ki gazetecilerin ellerindeki önemli kaynak ve kayıtları kaybetmelerine bile sebep olabiliyor. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder