Her ne kadar uzaktan ve hibrit çalışma modelleri medya için çok da yeni bir tartışma konusu olmasa da kurumlar genellikle buna gerek kalmadıkça yaklaşmıyor ve denemekten çekiniyordu. COVID-19 ile birlikte bir anda tüm dünya uzaktan çalışmaya, ekiplerini uzaktan yönetmeye mecbur kaldı. Bu hazırlıksız yakalanma durumu da birçok kurum ve ekip için ilk bulabildikleri araçlar ile bir şeyler yapmaya çalışmalarına neden oldu.
Pandemiyle geçen ikinci yılımızı geride bırakırken artık uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modelleri normalleşti. Ama bu normalleşme şu anda kullandığımız araçların ve metotların sorunlarının üstesinden gelebildiğimiz ve daha iyi bir durumda olduğumuz anlamına gelmiyor. Maalesef birçok kurum bu normalleşmeye rağmen yeterli yatırımı yapmadıkları veya tam olarak neye ihtiyaç duyduklarını anlayamadıkları için birçok sorunla mücadele ediyor.
Son dönemlerde bu konuda kimi dikkat çekici gelişmeler görmeye başladık. Uzaktan çalışmanın getirebildiği çalışanların görünmezliği, doğal iletişimin kopması gibi sorunları görüp bunlar üzerine düşünüyoruz (PDF linki). Aynı şekilde dijital çalışma ortamlarının getirdiği "sürekli erişilebilirlik" baskısına karşı alternatif araçlar ve kurallar geliştirenler de var.
Burada Facebook ve Microsoft'un sanal gerçekliği bize pazarlamaya çalışması konusunda ise gerçekten şüpheci olmak zorundayız. Şu ana kadar görünen örnekler açık bir şekilde birçok sorunu hesaba katmadan bu sistemleri geliştirdiklerini gösteriyor ve bunların peşine takılmak aynı sıkıntıları farklı bir teknoloji içerisinde tekrar yaşamamız demek olabilir.
Gazeteciler ve medya için bu uzaktan çalışabilmenin keşfi aynı zamanda yeni potansiyellerin de fark edilmesi anlamına geliyor. Pandora Papers gibi ortaklıklar, uzaktan ve hibrit modeller ile daha ileri seviyelere taşınabilir. Aynı şekilde yerel gazetecilik için bu imkânların kullanımı yeni ortaklıkların kapısını açabilir.
Geçtiğimiz iki yıldan öğrenmemiz gereken çok şey var. Uzaktan çalışma modellerinin tehlikelerini ve yan etkilerini dikkatli bir şekilde gözlemlememiz ve bunların önüne geçecek mekanizmalar kurmamız gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder