13 Ekim 2024 Pazar

🌪️ n okuyoruz| > Doğal Afetlerde İnsanlara Haber Ulaştırmak

Bu haftanın anahtar kelimeleri: text-only, sahte fotoğraflar, New York Times, Gazze.
Eğer bu e-postayı düzgün göremiyorsanız, lütfen buraya tıklayın.

Herkese merhaba!

⏱️ Bu hafta bültenimiz 1300 kelime, okuma süresi yaklaşık 7 dakika.


ABD'de üst üste gelen hortumlar bir süredir aklımda olan doğal afet zamanlarında habere ulaşmanın teknik boyutuyla ilgili tartışmaları tekrar gündeme taşıdı. Ben de bu haftanın odağında insanların habere ulaşımını kolaylaştırmak için neler yapılabileceğinden bahsettim.


"Ne Okuduk" bölümünde ise 1912'den bir sahte fotoğraf paniğini, NYT'nin ana sayfa algoritmasını ve daha fazlasını bulabilirsiniz.


Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.


Haftaya görüşmek üzere!


—Ahmet Alphan Sabancı

 
bu hafta ne okuduk?

Sahte Fotoğraf Paniğinin Tarihi


YZ teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle fotoğrafların manipülasyonu ve sahte görsel üretimi konusunda endişe giderek artıyor. Bunların yanlış bilginin yayılmasına, propaganda ve diğer kötü niyetli kullanımlarına karşı ne yapılması gerektiği konusunda da yasaklamak dışında akla pek fazla çözüm gelmiyor.


Sahte fotoğrafların risklerine dönük tartışmaların geçmişine baktığımızda ise bunun beklediğimizden çok daha eskiye gittiğini görüyoruz. Pessimists Archive isimli sitede yayınlanan yazı, ABD'de neredeyse birebir aynı tartışmaların 1912 yılında yapıldığını ve hatta ülkenin bu konuda bir yasa çıkarmanın eşiğinden döndüğünü gösteriyor.


Ancak ne o yasa çıktı ne de 1910'lardan itibaren fotoğraflara güvenimizi tamamen yitirdik. Bunun yerine medya kurumlarına, gazetecilere ve diğer uzmanlara olan güvenimiz bizi sahte fotoğraflardan korumaya devam etti. Günümüzdeki yanlış bilgi paniği bize eşi benzeri olmayan bir sorun gibi geliyor olabilir. Fakat bazen de yeni sorunları çözmenin ve geleceğe kendimizi hazırlamanın en iyi yollarından birisi de geçmişte ne yaptığımıza bakmak olabiliyor.

 

.io İçin Yolun Sonu Geldi mi?


Bültenin düzenli okurları alan adlarının politikası ve bunun sebep olduğu sorunlar üzerine yazdığım odak konusunu hatırlayacaktır. Geçtiğimiz hafta içerisinde bu konuda ilginç bir gelişme yaşandı.


Birleşik Krallık, 1814 yılından bu yana kontrolü altında tuttuğu Chagos Adalarının kontrolünü Mauritius'a bırakacağını açıkladı. Bunun politik etkilerinin yanı sıra internete de bir etkisi olacak. Chagos Adaları'nın BK kontrolündeki adı olan British Indian Ocean Territory'ye ait olan .io domaini de bu durum sonucunda ülkesiz kalıyor. Bu durumda Internet Assigned Numbers Authority tarafından belirlenen kurallara göre alan adı uzantısının beş yıl içerisinde tamamen iptal edilmesi gerekiyor. Buna uzatma yapılabilir ama bu süreçte de yeni alan adı almak mümkün olmayacak.


.io alan adı uzantısı özellikle teknoloji şirketleri tarafından çok seviliyor. NFT pazarı OpenSea'den bağımsız oyun satış sitesi itch.io'ya kadar birçok şirket bu uzantıyı kullanıyor. Bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği belirsiz ama yakın zamanda birçok sitenin adresini değiştirdiğini görmeye başlayacağımıza şüphem yok.

 

Gazze'de Bir Yılın Ardından


7 Ekim 2023'te Hamas'ın gerçekleştirdiği terör saldırısının ardından Filistin'e ve ardından da Lübnan'a saldıran İsrail ordusunun yaptıkları soykırım seviyesine gelmişken, bütün bunları olabildiğince gizlemek için de basını sürekli hedef almaya devam ediyorlar.


Şu ana kadar İsrail tarafından öldürülen gazeteci sayısı 128'i buldu. Tutuklu Filistinli gazeteci sayısı ise 69 ve bunlardan beşinin işkenceye maruz kaldığı tespit edildi. İsrail 4000 gazeteciye akreditasyon vermiş olmasına rağmen bölgeye girip haber yapabilen bağımsız gazeteci sayısı ise 1.


Bütün bunların üzerine geçtiğimiz günlerde Al Jazeera ofisine yapılan baskın ve zorla kapatılması da bu durumun dışarıdan bir baskı gelmedikçe değişmeyeceğini gösteriyor.

 

NYT Ana Sayfası Nasıl Çalışıyor?


Büyük haber yayınları için ana sayfanın yönetimi en önemli konulardan birisi. Gelen okurların ilk gördüğü yerin sürekli canlı ve okurun ihtiyacını karşılayacak şekilde güncel kalması en önemli şeylerden birisi.


New York Times, tıpkı bir haber için farklı başlıkları test ettiği gibi ana sayfasında da algoritmik sistemlerden faydalanıyorlar. NYT Open ekibi de ana sayfayı nasıl tasarladıklarını ve yönettiklerini anlatan detaylı bir yazı yayınlamış. Dijital yayıncılığın teknik kısmıyla ilgili olan herkesin okumasını tavsiye ederim.

 

Kısa Kısa

 

💵 ABD'li komplo teorisyeni Alex Jones'un medya şirketi açık artırmaya çıkıyor. Almak isteyenler arasındaki çekişme büyük.


💻 Internet Archive'ın websitesi ciddi bir saldırıya maruz kaldı. Sitedeki kullanıcı bilgileri de bu saldırı esnasında çalındı.


🤖 ChatGPT'nin Canvas özelliği sistemi beraber çalışmaya daha uygun bir hâle getiriyor.


📱 ABD'deki TikTok kullanıcılarının çoğu platformda bir gazeteci bile takip etmiyor.


💵 İspanyol El Pais gazetesinin yeni kampanyasıyla birlikte aboneliklerine artık New York Times erişimi de dahil edildi.


🇷🇺 Rusya devlet televizyonu, Putin'in konuşmalarının bazılarını İngilizceye çevirip YZ Putin sesiyle dublaj ekleyerek yayınlamaya başladı.

 
newslabturkey'de bu hafta

🗞 Sarphan Uzunoğlu, gazetecilik mesleğinden vazgeçenlerin sayısı artmaya devam ederken meslekte kalanları motive eden sebepleri anlattı.


🗞 Süleyman İrvan, gazeteciliğin güncel durumundan hareketle mesleğin geleceği hakkında görüşlerini yazdı.


🛠️ Ali Safa Korkut, tekrar yükselişe geçen internet sansürleriyle düzenli kullanmak zorunda kaldığımız VPN hizmetlerini veri güvenliği açısından inceledi.


🗞 Yasemin Giritli İnceoğlu, medya etiğinde çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunu ele aldı.

 
Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan çekilen fotoğraf Hurricane Florence'in uzaydan nasıl göründüğünü ve ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
haftanın odağı: doğal afetlerde insanlara haber ulaştırmak

Doğal afetler hayatımızın bir gerçeği ve her ne kadar bu konu üzerine bolca konuşulsa da neredeyse hiçbir alanda bu afetlere karşı hazırlıklı olduğumuzu söylemek mümkün değil. Deprem konusunda zaten durumumuz malum ama diğer yandan iklim krizinin etkileri giderek güçlenirken başka afetlere de sıkça maruz kalma riskimiz giderek artıyor. ABD'de geçtiğimiz haftalarda üst üste gelen hortumlar bunun en yakın örneklerinden birisi.


Bu gibi durumlarda insanların habere erişimi çok daha hayati bir önem taşıyor. Kendilerini afete karşı koruyabilmeleri veya nereden yardım alabileceklerini öğrenmeleri için güncel haberlere ve sağlıklı bilgiye kolayca erişebilmeleri lazım. Geleneksel medya araçları burada bize çok fayda sağlamıyor. Doğal afet esnasında veya sonrasında gazete dağıtmak veya televizyon başına geçmek mümkün olmuyor. Tek seçenek radyo ama günümüzde radyo üzerinden haber üretimi de tüketimi de olabilecek en düşük seviyelerde. (Ülkemizde radyoların böyle zamanlarda nasıl etkili olabileceğini birçok kez gösteren Açık Radyo ise maalesef bir kez daha kapatılmaya çalışılıyor.)


Konu acil durumlarda güncel haberlere hızlı bir şekilde ulaşmak olduğunda aklımıza doğal olarak internet geliyor. Ancak hem bizim gibi ülkelerde devletin garip reflekslerini hem de internet ve elektrik altyapılarının doğal afetlere karşı ne kadar hassas olabileceğini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. İnterneti normal zamanlarda kullandığımız gibi değil, acil durumlarda ve doğal afetlerdeki hâliyle düşünmemiz lazım.


Eskiden çok güvendiğimiz sosyal medyanın hâli artık malum. Özellikle de söz konusu kriz dönemleri veya doğal afetler olduğunda, motivasyonu fark etmeksizin yanlış bilgi ve propaganda platformları ele geçiriyor. Gerçekten önemli ve sağlıklı bilgiye bu platformların algoritma temelli akışlarında ulaşmak imkansız ama oradaki insanların hiçbir işine yaramayacak komplo teorilerinden ve anlamsız tartışmalardan istemediğiniz kadar bulabiliyorsunuz.


Diğer yandan günümüzde giderek görsellere ve videoya doğru zorlanmamız da doğal afetler söz konusu olduğunda bilgiye erişimi zorlaştıran bir durum. Kısıtlı ve düşük kaliteli bir bağlantı ile görselleri ve videoları yüklemek mümkün olmuyor. Diyelim zorla bir videoyu yüklediniz, onu izlemek için sakin ve güvenli bir yer bulabilme veya cihazınızın şarjının yetme ihtimali gibi birçok şeyi de düşünmeniz gerekiyor. Normal zamanlarda video cazip olabilir ama bir kriz anında insanların önceliği bilgiye hızla erişebilmek. Benzer bir durum podcastlar için de geçerli.


Bu da bize metin odaklı haberleri ve websiteleri bırakıyor. Ancak günümüzde websitelerin ne hâlde olduğunu bilmeyen yok. Tasarımın kötülüğü ve okunmayı zorlaştırması bir yana, reklamlardan tutun da gereksiz çöp kodlara kadar birçok şey bu siteleri kısıtlı ve kötü bağlantılarda yüklemeyi zorlaştırıyor. Elbette yayıncıların genel olarak kendilerini bundan kurtarması ve hem daha iyi hem de daha verimli siteler tasarlaması şart ama kimi zaman bundan da basite inmek gerekebilir.


Böyle durumlar için yapılabilecek en iyi şeylerden birisi haber sitenizin sadece metinden veya minimum tasarım ve görselden oluşan bir versiyonunu bulundurmak olacaktır. CNN ve NPR bunu uzun yıllardır yapıyor, benzer şekilde sadece metin şeklinde versiyonu da olan birçok site mevcut. Böyle bir versiyon doğal afet bölgesindeki insanların sınırlı imkanlarıyla ve muhtemelen zorla bağlanabildikleri internetleriyle sitenize erişebilmesini ve ihtiyaçları olan bilgiyi edinebilmesini sağlamanın en garanti yollarından birisi.


Bunun neden etkili olduğunu şöyle özetleyeyim: Ortalama bir haber sitesini ilk yüklediğinizde boyutu en az 4–5 MB arasında oluyor. Ancak sadece metinden oluşan bir haber sitesinin boyutu ise kolay kolay 1 MB'ı bile bulmayacaktır. Yani insanların en az 4 kat daha hızlı bir şekilde haberlere ulaşmasını sağlamanız mümkün. (Meraklısına: telefonumla kaydettiğim orta kaliteli 35 saniyelik bir videonun boyutu ise 65 MB.)


Çoğu zaman doğal afetlerde habere ve doğru bilgiye erişebilme sorununu daha dolaylı ve farklı açılardan konuşuyoruz ama konunun gerçek anlamda erişebilme kısmını yeterince tartışmıyoruz. Dijital yayıncılık bu konuda önemli bir rol üstlenebilir ama bunun için bazı alışkanlıklarını değiştirmesi ve burada bahsettiğim türdeki senaryoları da düşünebilmesi gerekiyor.

 

Bu haftalık bültenimizden bu kadar. Bültenimizle ilgili her türlü görüş ve önerilerinizi de bulten@newslabturkey.org adresine veya bu bültene cevap yazarak ulaştırabilirsiniz. Bülten editörümüz Ahmet Alphan Sabancı'ya ise ahmet@newslabturkey.org adresinden ulaşmanız mümkün. Her gün güncellenecek olan web sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza da aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

 

Önümüzdeki hafta görüşmek üzere.

 

Bu e-maili bültenimize kendi isteğinizle web sitemiz ya da Facebook sayfamız üzerinden abone olduğunuz için alıyorsunuz.

 

Adres:
Dijital Medya Araştırmaları Derneği

Caferağa Mah. Şair Nefi Sokak
Şeker Apt. No:46 D:4

Kadıköy / İstanbul 34710

Turkey

Üyelikten ayrıl
Bu ileti size INBOX aracılığıyla gönderilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google Trends

Apple’ın “Bul” Uygulamasıyla Bagajınızı Takip Edin!

Eşyalarınızın her an nerede olduğunu bilerek huzurla seyahat edin. ...