6 Ekim 2024 Pazar

🐦 n okuyoruz| > Elon Musk 2 Yılda Twitter’a Ne Yaptı?

Bu haftanın anahtar kelimeleri: Twitter, CNN, Wordpress, NYT.
Eğer bu e-postayı düzgün göremiyorsanız, lütfen buraya tıklayın.

Herkese merhaba!

⏱️ Bu hafta bültenimiz 1560 kelime, okuma süresi yaklaşık 8 dakika.


Elon Musk'ın Twitter'ı satın almasının ve platformun çöküşünü başlatmasının üzerinden iki yıl geçti. Bu iki yıl boyunca neler olduğunu, şu anda X-Twitter'ın geldiği noktayı ve neden artık bu sevdadan vazgeçmeniz gerektiğini odakta anlatmaya çalıştım.


"Ne Okuduk" bölümünde ise ödeme duvarına geçen yeni yayınlar, Wordpress'te yaşanan dramayı ve daha fazlasını yazdım.


Görüş, yorum ve önerilerinizi her zaman bekliyorum.


Haftaya görüşmek üzere!


—Ahmet Alphan Sabancı

 
bu hafta ne okuduk?

Daha Fazla Ödeme Duvarı


Medya ve habercilik sektörünün ekonomik durumundaki belirsizlik devam ettikçe ödeme duvarı gibi daha tanıdık ve güvenli görülen gelir modellerine olan ilgi de artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde de birden çok ismin bu yönde hamleler yaptığını öğrendik.


Hafta içerisinde hem CNN hem de Reuters ödeme duvarı modeline geçiş yapacaklarını duyurdu. Her iki yayının da aylık olarak isteyecekleri ücret $4 olacak ve ikisi de okurlarına her ay bir miktar ücretsiz okuma limiti de tanımlayacak. CNN ödeme duvarını sadece ABD için başlatacağını duyurdu ancak dünyanın geri kalanı hakkında bir açıklama yapmadı. Reuters ise ödeme duvarını bu ay içerisinde Kanada ile başlatıp ardından ABD ve AB'de devreye sokacak, kısa bir süre sonra da tüm dünyada aktifleştirecek.


Diğer yandan henüz kesin olmamakla birlikte geçtiğimiz yıllarda en popüler teknoloji haber sitelerinden birisi hâline gelen The Verge için de ödeme duvarı bir seçenek olabilir. Medya camiasında yayının sahibi olan Vox'un ödeme duvarı modelini en başarılı yayınlarından birisi olan The Verge ile denemek istediği konuşuluyor.

 

Wordpress'te Neler Oluyor?


Geçtiğimiz haftanın Kısa Kısa bölümünde bahsettiğim Wordpress draması hafta içerisinde daha da büyüdü. Çoğu istatistiğe göre internetteki her 10 siteden 4'ünün kullandığı CMS'in böyle bir kriz ile karşı karşıya olması da insanları tedirgin ediyor.


Kısaca özetlemek gerekirse, her şey Wordpress'in kurucusu Matt Mullenweg'in WP Engine isimli hosting şirketini ve pratiklerini eleştiren bir blog postu yazmasıyla başladı. Mullenweg, yazısında şirketin hem Wordpress markasını kötüye kullandığını hem de çok daha kötü bir hizmet sunarak Wordpress topluluğu için bir "kanser" hâline geldiğini söyledi. Bunun üzerine her iki taraf da karşılıklı davalar açmaya ve birbirine karşı agresif açıklamalar yapmaya başladı. Wordpress bir adım daha ileri giderek WP Engine'i sistemlerinden engelledi, bu da otomatik güncellemelere erişememeleri anlamına geliyor.


Çoğunluk WP Engine'in haksız olduğunu ve markayı kullanmasına rağmen Wordpress'e maddi ve teknik anlamda yeterli katkıda bulunmamasının haksızlık olduğunu söylüyor. Fakat Matt Mullenweg'in konuyu aşırı kişiselleştirmesi ve Wordpress'in ticari ve açık kaynak tarafı arasındaki sınırları bulandırması sebebiyle de bütün projeyi riske atacak hamleler yaptığını savunuyor. Umarım bir şekilde bu sorunlar çözülür ve uzun yıllardır güvenle kullandığımız CMS'e bir alternatif aramak zorunda kalmayız.

 

NYT'den Büyük Uygulama Güncellemesi

 

Haber uygulamaları her ne kadar uzun zamandır hayatımızda olsa da bu alanda yenilikçi yaklaşımlar deneyen ya da alışılmıştan farklı bir şeyler yapmak isteyen çok az isim çıkıyor. Genellikle bir tarz veya tasarım benimsendiği zaman da bunu değiştirmek çok zor oluyor.


Bu yüzden New York Times'ın uygulamasını yeniden tasarladığını duyurması bolca dikkat çekti. Her ne kadar eklemeler ve kimi küçük değişiklikler yapılmış olsa da uygulamanın ana tasarımı ilk kez yayınlandığı 2008 yılından bu yana hiç değişmedi. Yeni tasarım geleneksel haber uygulaması yaklaşımından çıkıp daha keşfedilebilir ve rahat gezilebilir bir uygulama tecrübesi sunmaya odaklanmış. Ana sayfada farklı kategorileri ve NYT yayınlarını rahatça dolaşabileceğiniz yan yana menüler olması ve bunlar arasında rahatça geçiş yapabiliyor olmanız bunun bir işareti.


Kullanım açısından bana eski hâline göre daha rahat geldi. Eğer bir şeyi değiştirecek olsaydım ana sayfadaki menülerin sıralamasını kendi tercihlerime göre ayarlayabilmeyi isterdim ama bunun dışında yeni hâlini genel olarak beğendim. Eğer uygulama tasarımı konusunda fikre ihtiyacınız varsa NYT'nin yaptığı değişiklikleri inceleyebilirsiniz.

 

Akademi Gazeteciliğe Nasıl Destek Olabilir?


Gazetecilik üzerine yapılan akademik çalışmaların faydalı olduğu birçok alan var. Ancak bu çalışmaların gazeteciliğin gelişmesine ve pratikte daha iyi bir hâle gelmesine katkı sunması her zaman kolay olmuyor. Bu da gazeteciler ve akademisyenler arasındaki ilişkinin her iki taraf için de verimini düşürüyor.


Gazetecilik araştırmalarını ve pratiğini birleştirmeye çalışan bir grup akademisyenin yayınladığı yeni bir makale bu alandaki sorunlara ve neler yapılabileceğine odaklanmış. Makalede faydalı olabilecek birçok kısım var ancak benim özellikle önemsediğim kısım teori ve pratik arasındaki ilişkinin belirsizliğine yaptıkları vurgu. İki grup arasında daha net ve amaçları anlaşılır bir ilişki kurulması ve ilişkinin bu temel üzerinden geliştirilmesi en önemli mesele olarak karşımıza çıkıyor. Bunu başarmak için de iki tarafın da konuşup birbirini anlaması ve ortak amaçlar belirlemesi gerekiyor.

 

Kısa Kısa

 

🤥 Komplo teorilerini sosyal medyada duyma ihtimalimiz daha yüksek olsa da bir arkadaşımızdan duymak inanma ihtimalimizi ciddi bir şekilde artırıyor.


📺 RØDE'un yeni konsolu RØDECaster Video, hem podcast hem de video üretenlerin kullanabileceği şekilde tasarlanmış ve hem canlı yayınlarda hem de kayıtlarda kolay kullanıma odaklanmış.


💸 Geçtiğimiz hafta yaşanan krizin ardından Economist Impact tütün şirketleriyle sponsorluk anlaşmaları imzalamama kararı aldı.


🇦🇿 Azerbaycan hükümeti bir yıl önce haksız yere tutukladığı gazetecilerin davalarına başlamadığı gibi tutukluluk sürelerini bir kez daha uzattı.


🇺🇸 ABD'deki başkan yardımcıları münazarasında doğrulama bile sayılmayacak bir düzeltme yapılması Cumhuriyetçilerin adayını kızdırdı.


😱 İki üniversite öğrencisi Meta'nın akıllı gözlüklerini hackleyip yüz tanıma ve internette araştırma özelliği ekledi. Özellik ile karşınıza çıkan birisi hakkında saniyeler içinde bir sürü bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Neyse ki öğrenciler kodu yayınlamayacaklarını söyledi.

 
newslabturkey'de bu hafta

🎙️ Ezgi Yeşilbaş, Kuluçka Programı mezunlarımızdan PodsHuman'ın kurucusu Meral Tosun Tüfekçioğlu ile podcasti, iklim krizi ve insan-doğa ilişkisi üzerine konuştu.


🗞 Yasemin Giritli İnceoğlu, kamu yararı ve ulusal çıkarların gazetecilik etiğindeki yerini yazdı.

 
Twitter'ın ilk günlerinde sitenin yoğunluktan çöktüğü zamanlarda karşımıza çıkan bir grup kuş tarafından taşınan balina görseli, veya bilinen adıyla Fail Whale.
haftanın odağı: elon musk iki yılda twitter'a ne yaptı?

Elon Musk'ın elinde bir lavabo taşıyarak X-Twitter genel merkezine girmesinin ve önde gelen sosyal medya platformlarından birisini sonsuza kadar değiştirmesinin üzerinden iki yıl geçti. Bu süreç içerisinde Musk ve onun kontrolündeki X-Twitter hakkındaki fikirlerimi dile getirdim. Bu yıl dönümünde platformu ne hâle getirdiğine bakmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm.


Önce "ifade özgürlüğü savaşçısı" Musk'ın platformda moderasyon konusunda yaptıklarına bakalım. Gelir gelmez başta ABD'nin aşırı sağcıları olmak üzere birçok platformdan kovulmuş insanın hesabını geri açtı ve bu esnada da kendisini eleştiren gazetecileri engelledi. Zaten şirketi yüzde 80 küçültürken kullanıcı güvenliğiyle ilgilenen herkesi de kovduğu için insanların platformu güven içinde kullanmasını sağlayacak kimse kalmamıştı. Sonrasında ise aldığı moderasyon kararlarıyla birçok ırkçı ve saldırgan hesabın kalmasına izin verirken "cis" kelimesini sistemde bir hakaret olarak tanımlamak gibi belirli bir kesimi hedef alan kararlar aldı.


Konu devletlerin içerik kaldırma ve kontrol talepleri olduğunda ise bu konuda gayet politik bir duruş sergiledi. Kendisine politik olarak daha yakın kişilerden ve devletlerden gelen taleplere sesini çıkarmazken, Avrupa Birliği veya Brezilya gibi sevmediği yerlerden gelen taleplere karşı "özgürlük savaşçısı" olarak kendisini pazarlamaya çalıştı. Ama kendisinin gelişinden bu yana ilk kez yayınlanan şeffaflık raporunda da görüyoruz ki Musk, eski yönetime göre daha fazla içerik kaldırıyor. Mesela Türkiye'den gelen talepleri uygulama oranı eskiden yüzde 50–60 aralığındayken şu anda yüzde 68'e çıkmış durumda. Benzer artışlar hükümetlerden gelen kullanıcı bilgisi taleplerinde de görülüyor.


Elbette Musk'ın kendi politik görüşüne göre platformu şekillendirme çabası sadece bunlarla sınırlı değil. Algoritma üzerinde yaptığı değişiklikler ve özel olarak işaretlenen hesaplardan tutalım da eskiden güvenilirlik işareti olan mavi tik özelliğinin şimdi parayla satın alınan ve daha fazla görünürlük kazandıran bir troll aracına dönüşmesine kadar birçok şey X-Twitter'ın artık güvenilir bir haber ve sosyalleşme kaynağı olmamasının sebepleri arasında. Yakın dönemde yaşanan birçok doğal afet, savaş veya politik kriz esnasında X-Twitter güvenilir bir haber kaynağı değil, yanlış bilgilerin ve komplo teorilerinin yayılmaya başladığı platform olarak öne çıktı. Algoritma sayesinde de gazetecilerin ve uzmanların bunları bastırıp doğru bilgiyi öne çıkarma ihtimali de artık imkansıza yakın denilebilir.


Diğer yandan Musk'ın bütün bu hamleleri şirketin gidişatını da ağır bir şekilde etkiliyor. Kendisinin görünür kıldığı neo-nazilerle yan yana reklam vermek istemeyen şirketlere hakaret ederek trip atması ona daha fazla para kazandırmadığı gibi birçok büyük reklam kaynağını da kaybetmesine neden oldu. Dışarıdan yapılan araştırmalar reklam gelirinin yüzde 84, şirket değerinin ise yüzde 60 kadar düştüğünü söylüyor. Elon Musk'a satın alma için kredi veren bankalar ve diğer kurumlarda kara kara kurtulmanın bir yolunu arıyor.


Bütün bunlar ve daha fazlası sonucunda geldiğimiz noktada Elon Musk'ın X-Twitter'ının özeti: Moderasyonun politikleştiği, devletlere daha fazla müdahale alanı verilen, kullanıcı güvenliğinin umursanmadığı, mavi tik alan herkesin istediğini yapabildiği, görünür olmak için algoritmayla kavga etmeniz gerektiği, gazetecileri ve haberleri daha az görünür kılan, botların bütün tartışmaları boğduğu ve maddi anlamda ciddi sıkıntı içerisinde olan bir sosyal medya platformu.


Yani X-Twitter artık yalnızca tehlikeli bir yer değil, aynı zamanda kullanıcılarına faydalı olmaktan da fazlasıyla uzak bir platform. Eğer daha ne kadar kötüye gideceğini görmek veya batışına canlı tanıklık etmek istemiyorsanız aktif bir kullanıcısı olmanın size hiçbir faydası yok. Çünkü bu noktadan sonra platformun hangi yönde ilerleyeceği ortada.


Bütün bunlara rağmen X-Twitter'ı aktif olarak kullanmaya, orada paylaşım yaparak platforma oksijen sağlamaya devam etmek isteyenlere elbette diyecek bir şeyim yok. Umarım bu yazdıklarım en azından kullanmaya devam ettikçe nasıl bir platforma ve nasıl bir internete katkıda bulunduğunuzun farkına varmanıza yardımcı olmuştur. Çünkü bu platformu hâlâ birçok insanın ziyaret etmesinin tek sebebi, iki yıldır giderek büyüyen birçok alternatife rağmen sadece burada aktif olarak içerik üreterek onu ayakta tutan kullanıcılar, en başta da Musk'ın tekrar tekrar hedef aldığı gazeteciler ve aktivistler.


Eğer X-Twitter'da kalmanızın tek sebebi bir platformun çöküşüne ilk kez tanık olmanın getirdiği korkuysa, birçok platformun çöküşüne ve birçoğunun da doğuşuna tanıklık etmiş birisi olarak rahatlıkla korkmanıza gerek olmadığını söyleyebilirim. Twitter'dan önce de çok platform vardı sonrasında da birçok başka platform olacak. Bunlar internetin doğasında olan şeyler. Hiçbir platform sonsuza kadar ayakta kalmayacak. Yapabileceğiniz en iyi şey akıllı ve bilinçli bir internet kullanıcısı olmak ve ne zaman bir platformdan vazgeçip yolunuza devam etmeniz gerektiğini görebilmek.

 

Bu haftalık bültenimizden bu kadar. Bültenimizle ilgili her türlü görüş ve önerilerinizi de bulten@newslabturkey.org adresine veya bu bültene cevap yazarak ulaştırabilirsiniz. Bülten editörümüz Ahmet Alphan Sabancı'ya ise ahmet@newslabturkey.org adresinden ulaşmanız mümkün. Her gün güncellenecek olan web sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza da aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

 

Önümüzdeki hafta görüşmek üzere.

 

Bu e-maili bültenimize kendi isteğinizle web sitemiz ya da Facebook sayfamız üzerinden abone olduğunuz için alıyorsunuz.

 

Adres:
Dijital Medya Araştırmaları Derneği

Caferağa Mah. Şair Nefi Sokak
Şeker Apt. No:46 D:4

Kadıköy / İstanbul 34710

Turkey

Üyelikten ayrıl
Bu ileti size INBOX aracılığıyla gönderilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google Trends

Apple’ın “Bul” Uygulamasıyla Bagajınızı Takip Edin!

Eşyalarınızın her an nerede olduğunu bilerek huzurla seyahat edin. ...