Gazetecilik için dilin kullanımı ve ona hakim olabilmek belki de en önemli fakat en sık göz ardı edilen konulardan birisi. Gazeteciliğin hangi kısmında üretiyor olursanız olun, dili kullanma konusunda sorun yaşıyorsanız ortaya çıkan haberin veya yazının da değeri anında düşecektir.
Bunun örneklerini birçok yerde görmek mümkün. Dilin esnekliği bahanesiyle yapılan kötü kelime şakalarıyla(!) dolu başlıklar, okunması neredeyse imkansız köşe yazıları, aşırı kullanılmaktan eskiyen kalıplar… Bütün bunlar haberlerin ve gazeteciliğin kendisini ayağından vurmasına denk sorunlar. Bir de bunun üstüne gazetecilikte oturmuş bir stilin öneminin, kurumlar tarafından yeterince kavranamamış olması da sorunun etkisini artırıyor.
Dili iyi kullanabilmenin önemi gazetecilik için birden çok sebebe dayanıyor. Dile hâkim ve kendisini ifade etmek için onu iyi şekilde kullanabilen bir gazeteci elindeki bilgiyi ve haberi de çok daha iyi bir şekilde aktarabilecektir. Dilin kötü kullanımı ise bu bilgilerin metin içinde boğulmasına neden olacaktır.
Dil ve gazetecilik ilişkisinin diğer boyutu ise kamuya açık bir üretim süreci olmasından geliyor. Gazeteciler herkese hitap eden ve ulaşmayı amaçlayan bir iş üretir. Bu yüzden de dilin olabildiğince temiz ve iyi kullanılması gerekir. Yalnız bunu aşırı basitleştirme ve didaktik olma ile karıştırmamak gerekiyor.
Klasik yazım tarzı adı verilen stil bunun en iyi örneği. Bu yüzden topluma hitap eden türdeki her türlü yazıda bu stil tercih edilir. Söylenmek isteneni olabildiğince açık bir dille ifade etmeyi amaçlayan bu stili öğrenmenin faydası, işi yazmak olan herkese dokunacaktır. Klasik haber yazım tarzının yanına eklendiğinde ise gazetecilerin dil kullanımını güçlendirmek için iyi bir araç olacaktır.
Genel olarak gazetecilerin ve topluma hitap eden yazarların dil ile ilişkilerini sürekli canlı tutması ve kendisini geliştirmek ve iyileştirmek için çabalaması şart. Elbette bunun için yapılması gerekenlerin başında daha fazla ve farklı türlerde eserler okumak geliyor. Yazdıklarınıza eleştirel bir şekilde bakabilmek ve eleştiriye açık olmak da çok önemli. Ayrıca öğrenilmiş ve güvende hissettiren kalıpların dışına çıkmayı ve farklı tarzlarda yazmak için kendinizi zorlamayı da deneyebilirsiniz. Bu tarz pratikler kendi işlerinize de daha farklı bir gözle bakmanızı sağlayacaktır.
Elbette dil ve gazetecilik ilişkisi buraya sığmayacak kadar uzun bir mesele. Ancak bunu daha sık konuşmamız ve kendimizi geliştirmek için neler yapabileceğimizi daha sık düşünmemiz lazım. Çünkü herkes için yazmak —ister gazetecilikte, ister başka bir türde— özenli olmayı gerektiren bir iş. Bunu hakkıyla yapmak için de daima gelişmeye ve öğrenmeye açık olmak gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder