Washington Post üzerine yazdığım haftanın odağında hedeflerinin dünya çapında New York Times’a denk bir gazeteye dönüşmek olduğundan bahsetmiştim. Bunun neden büyük bir hedef olduğunu anlamak için geçtiğimiz hafta içerisinde Times’ın yayınladığı habere bakmak yeterli: üçüncü çeyrek raporuna göre NYT’nin 8.3 milyon abonesinin 1 milyondan fazlası ABD dışında yaşayanların dijital abonelikleri.
Dünya genelinde 232 farklı ülkede abonesi olan bir gazete olmak herkesin başarabileceği —hatta hayal edebileceği— bir şey değil. Özellikle de dijital medyanın geleceği konuşulurken gazeteciliğe dair karanlık tablolar çizmenin normalleştiği bir dönemde böyle bir başarı, hem NYT hem de gazeteciliğin geleceğine dair çok şey anlatıyor.
170 yıllık tecrübeye sahip olan gazete, genel olarak ABD’de ve dünyada saygı duyulan ve öncülerden birisi olarak kabul edilen bir kurum. NYT bu yüzden arşiv ve kayıt için ideal gazete olarak görülüyor, İngilizcede “newspaper of record” lakabıyla anılıyor. Bir gazete için bu derece değerli görülmek aynı zamanda ciddi bir sorumluluğu da üstlenmek demek.
Çoğu zaman bu sorumluluğun altından kalkmayı da başardılar. Arşivlerinde ya ilk yayınlayan ya da yayınlanmasına ortak oldukları birçok büyük haber bulmak mümkün. Bu yüzden Pulitzer ödülünü en çok kazanan gazete olmayı da sürdürüyorlar —toplamda 132 kez bu ödülü aldılar.
Ancak bütün bunlar elbette her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Tarihlerinde birçok sorunlu olay ve skandal da mevcut. Bu sayının ne kadar çok olduğunu anlatacak en iyi örnek ise sadece bunlara ayrılmış bir Wikipedia sayfası olması. Ancak bütün bunlara rağmen asla bir gazetecilik standardının altına düşmemeleri ve bunu korumak için ellerinden geleni yapmaları onları bir adım ileri taşıyan faktör.
Bununla birlikte teknolojiyi ve yeni gelişmeleri takip etmekten ve bunları en verimli şekilde kullanmaya çalışmaktan vazgeçmemeleri de onların dijitaldeki başarılarını getiren ana etken. 1996’dan bu yana internette de yayın yapan ve dijital üretimlerini sürekli geliştiren NYT, bu sayede gazetecilik için hem teknoloji hem de gelir konusunda örnek alınan kurumlardan birisi oldu.
Dünya çapında okunacak bir gazetecilik yapmaları da aslında bu gazetecilik yaklaşımıyla ilgili. “Yabancı Haberler” masasını kaldırıp yerine “Uluslararası Haberler” masası kurmak ya da kendi tabirleriyle “dünya hakkında yazmayı bırakıp dünya için yazmaya başlamaları” değişen dinamiklere ve gazetecilik yaklaşımlarına uyum sağlama konusundaki başarılarının bir örneği.
Bu da onların şu anda gördüğümüz küresel gazete olmasını sağladı. Girişte de söylediğim gibi bu her gazetenin yapabileceği bir şey değil ama iyisiyle kötüsüyle her gazetenin New York Times’dan ve yaptıklarından öğrenebileceği çok şey var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder